🌙 Filozofların Ahlak Ile Ilgili Sözleri

İbni Sina İslâm felsefesinde meşşai okuluna bağlı bir filozoftur. Aynı zamanda bir tıp ve tabiat bilginidir. Ahlâk konusu ile doğrudan ilgilenmemiştir.. Bu yüzden ahlâk ile ilgili gö­rüşleri felsefe sistemi içinde dolaylı olarak söylediklerinden çıkartılmıştır.. Güzelahlak ile ilgili sözleri sizler için uzun çalışmalar sonucu hazırladık. Bu güzel sözler sayfasında yer alan ahlakla ilgili sözleri sosyal medyadan ya da kısa sms ile paylaşın. Manşet: İçini dışından daha çok süsle çünkü dışın halkın, için Hakkın baktığı yerdir. Mevlana. İçeriğimizde umut ile ilgili sözler, filozofların umut ile ilgili sözleri, umut ile ilgili güzel sözler ve motivasyon sözleri yer almaktadır. Filozofların Umut İle İlgili Sözleri. Umut olmadan yaşayamazsın ki.Umut hayattır, umut candır, hayallerinin temelidir. Bir memleketin nasıl yönetildiğini anlamak mı istiyorsunuz; Onun müziğine kulak veriniz. Nerede güzel eserlerden oluşmuş uyum vardır, orada adalet ve erdem hüküm sürer. (Konfüçyus) Bir milleti tutsak etmek isterseniz, onun müziğini çürütün. (Konfüçyus) Doğruyu söylemek değil, anlatmak güçtür. “İşi akıl ile anla, bilgi ile bil; günün kutlu, hayatın mesut geçsin.” (KB.2626.b.) “Hangi insanda akıl ve anlayış varsa ona insan de, onu ne kadar öğersen öğ.” (KB.1993.b.) Eski Türkçe’de Uk, Ukuşluk (anlayış ve anlayışlı) sözleri ile ilgili pekçok halk atasözü de mevcuttur. Bilge kişi ayıt berip tamra çukar. Bu felsefe insanlara belli ahlak normları sunmaz, belli yaşama yolları göstermez; o hep eleştirerek, belli normlara, yaşama kalıplarına kapanıp kalmayı engelleyen aydınlanmacı tavırlı bir ahlak ve yaşama felsefesi sunar. Sokrates’in ahlak görüşü iki düşünceden ibarettir: 1- Erdem bir bilgidir. 2- Kimse bilerek kötülük AHLAK FELSEFESİ ÇIKMIŞ SORULAR ÖSS,YGS,LYS,TYT,AYT. FELSEFE ÖSS SORULARI 4. ÜNİTE-AHLAK FELSEFESİ. 😚BU KONU İLE İLGİLİ TESTLER ÇÖZMEK İÇİN TIKLAA. 1. Vicdan, insanın kendi davranışlarının ahlâkça değerli olup olmadığına karar vermesine yardımcı olan bir hakemdir. Bu yeti sayesinde insan, yapıp ettiklerinin Filozoflarınbu alandaki bütün sözleri nefsin sıfa tlarını, ahlâkın türleri ile bunların terbiye ve ıstılah çarelerini anlatmaya inhisar eder. Gazâlî, onların bu MevlanaAhlak ile ilgili Sözleri. Büyük ve alimler’den Mevlana Celaleddin Rumi sözleri ve nasihatları ile hayatınıza yön verecek altın değerinde sözleri derledik. İnsan için faydalı olan bilgi, bilgilerin en üstünüdür, en güzel rehberdir. Bu çalışmamdaki amaç, toplumda ortaya çıkan bozulmanın durulması adına WHgRN. Açısından Ahlak Belli bir dönemde, belli insan toplumlarınca benimsenmiş olan, bireyler arası ilişkileri düzenleyen kuralların tümü ahlak adını alır. Ahlak konu olarak alan felsefe disiplinine ethik adı verilir Ethik ahlaki olayları genel olarak incelediği bu alanda ideal olanı ortaya koymak istediği için ahlaktan farklıdır Ahlak bir kişinin ya da toplumun ahlakını ethik genel olarak ahlak olgusunu ele alır. 2. Ahlak Felsefesinin Temel Kavramları İrade Akıl ve doğal eğilimler ikilemi karşısında kalan insanın doğal eğilimlere karşı özgürce karar verme yetkisidir. İyi Yapılması istenilen şey. Kötü Yapılması istenmeyen şey. Özgürlük Baskı ve zorlama olmadan bir şeyi seçme gücü. Sorumluluk İyi yada kötüden birini yapmanın doğuracağı sonucu üstlenmedir. Özgürlük olamadan sorumluluk yüklenmez. Çocuklar ve akıl hastaları sorumlu tutulmaz. Vicdanİnsanın ahlaki değerler hakkında sahip olduğu bilinç. Erdemİradenin ahlaki iyiye sabit bir yönelme biçimidir. Cesaret, cömertlik, bilgelik gibi. Ahlak Yasası İnsan eylemlerini belirleyen herkes için geçerli olan kurallar. Ahlaki karar Yasaya özgürce uyma, karar alma. Ahlaki eylem Yasaya uygun hareketi yapma Eylemin dış yüzü davranış yapma, iç yüzü yapmama tutumu gösterir Ödev Ahlak yasasına uygun eylemde bulunma. Mutluluk Ahlaki eylemin insana sağladığı ruh huzuru. Felsefesinin Temel Soruları Ahlaki eylemin bir ereği var mıdır? Evrensel ahlak yasaları var mıdır? Toplumun belirlediği iyi-kötü gerçekten böyle midir? Ahlak yargısını öteki yargılardan ayıran özellikler var mıdır İnsan yaradılışı bakımından özgecimi bencil midir? Doğası ahlaklı olmaya uygun mu İnsan ahlakı eylemde özgür müdür? Bu konuda iki karşıt görüş vardır Ahlak özgürlüğünü kabul eden düşünürler İndeterministler Şu konuları ileri sürer 1Psikolojik konut İnsan eylemde bulunurken kendisini gözleyecek olsa yaptığı eylemi, isteyerek yaptığını hisseder 2Sosyolojik kanıt İnsan bir toplum içinde yaşar Toplumun ondan yapmasını beklediği davranışlar onun özgür olduğu düşüncesine dayanır Seçim ve kararlarında özgür olmasaydı sorumlu tutulmazdı 3Ahlak kanıtı İnsan özgür olmasaydı ona buyruklar vermesinin anlamı olmazdı 4Hukuk kanıtı Ceza hukuku insanın yaptığı bir hareketin sorumluluğunu taşıdığı ilkesinden hareket eder Sorumluluk özgürlük olmadan olamaz B. Ahlak Determinizm alanında özgürlüğün değil, determinizmin olduğunu savunanların kanıtları şöyledir 1Psikolojik kanıt Karar olayı karmaşık bir olaydır. Dış uyarmalr, duygular bilinçaltı gibi çeşitli unsurların etkisiyle ortaya çıkar İnsan karar verirken bunların farkında olmadığı için kendini özgürmüş gibi hisseder. 2Sosyolojik kanıt Sosyal kurallar davranışları belirler insanı zorlar 3Ahlak kanıtı Ahlak kuralları kararlarımızı belirler. Benimsetilen değer yargılarının etkisiyle davranışta bulunulur. 4Hukuk kanıtı Hukuk kuralları da davranışları sınırlandırır Sorumluluk özgürmüş izlenimini verir oysa insanın eylemlerini belirleyen bir bilinçtir iki görüşü uzlaştıran görüşe otodeterminizm denir Bunlar ahlaki eylemi ve iradeyi kişilik ürünü olarak görürler İnsan bilgi birikimini zenginleştirerek kişiliğini geliştirerek ve aklını kullanarak özgürleşmiştir Kişilikleri gelişmiş olanlar gelişmemiş olanlardan daha özgürdür Problematiği Ve Yaklaşımlar vicdanı karşısında evrensel ve ahlak yasasının olup olmadığı ahlak yasasının varlığını reddedenler 1. Haz ahlakı Hedonizm Kurucusu Aristippos’tur. Haz veren şey iyi, acı veren şey kötüdür. Bu ikisinin dışında kalanlar önemsizdir. Yaşamın amacı en yüksek iyiye ulaşmaktır. En yüksek haz anlık en yoğun haz duygusudur. Epikuros 341-270 İnsanın tabi amacı hazzı yakalamaktır Maddi hazlar manevi hazlardan önce gelir Haz bir anlık acısızlıktır. Aç kalmamak, susamak üşümemek bunlar istenilir. Bu durumda olan, gelecekte de böyle olacağına inanan mutludur. Ona göre erdemli olmak ölçülü yaşamaktır En yüksek erdem bilgeliktir İnsan bilgisi sayesinde hazları ayırt edebilir. Ahlakı Ütülitarist ahlak İyi faydalı olandır. İyi bireye sağladığı faydaya göre değişecektir. Evrensel bir ahlak söz konusu değildir, İngiliz düşünürler ve savunucularıdır. egoizm Ben sevgisinin” önde tutulduğu anlayıştır. Thomas Habbes’a göre hayvanlar gibi insanlarda iç güdüleriyle yönetilmektedir İnsanı yönlendiren iki içgüdü vardır. Kendini sevme, kendini koruma İnsan doğası gereği bencildir Ahlakta egemen olan çıkardır Mutlak iyi mutlak adalet yoktur Toplum hayatı ile ilgili düzeni ve toplumsal değerleri reddeder kişisel iradeyi egemen kılmak ister Proudhon Toplumsal kurumları ve değer sistemleri ile devlet yıkılmalıdır Hiçbir şey ayırıp, seçilmemelidir. Bunlar arasında ahlakta vardır Çünkü ahlak insanları daha iyi yönetmek için uydurulmuş kurallardır A. Bakunin, de anarşizmin savunucularıdır Bugüne kadarki değer sistemleri, ahlak anlayışları insanın zayıflığına dayanan köle ahlaklarıdır Sıradan kişilere ve korkaklara yarayan bu ahlaktan kurtulmalıdır Vicdan ahlakı yerine güç ahlakı konulmalıdır Yapılması gereken bütün ahlak anlayışlarını yıkmak; yerine kuvvete dayanan bir efendi ahlakı koymaktır Bunu güçlü iradenin temsili üstün insanlar başaracaktır Bu yaklaşım gücü en yüce iyi durumuna başaracaktır Bu yaklaşım gücü en yüce iyi durumuna getirmektedir 1905-1980 Varoluşçu existentializm felsefenin kurucularındandır. S. Kierkegard 1813-1855, M. Heidegger diğer önemli temsilcileridir. Sartre’a göre evrendeki her nesnenin bir “özü” bir de “varlığı” vardır. Öz sürekli nitelikler topluluğu, varlık varoluş dünyada etken olarak bulunmuş demektir. Örnek Ağaçlar, Ağaçlar özüne uyarak Ağaç olurlar. Burada öz varoluştan önce gelir Ama insanda varoluş özden önce gelir İnsan önce vardır sonra şöyle yada böyle olur. Özünü kendi yaratır Gerçek olan benim sorunlarımdır Kötü düzenlenmiş adaletsiz kirli ve saçma bir dünyada yalnızlığım, güvensizliğim umutsuzluğuma duyduğum tiksinti ve bunaltı Kişinin kendini tamamını baskılardan kurtarmasını istiyor Bunun içinde bireyin toplumdan kopmasını devletin kişiyi yutmasına karşı çıkılmasını istiyor ve bireyselliği savunuyor Bu nedenle O’na göre genel bir ahlak yoktur Çünkü size yol gösterecek bir işaret yoktur Var olduğunu kabul etsek bile; onları yorumlayan, taşıdıkları anlamı seçen biziz Karar verirken tek başınadır insan Tüm sorumluluklar onundur. Bu insanın özgürlüğünü engeller b. Evrensel ahlak yasasının varlığını kabul edenler ahlak yasasını subjektif özelliklerin belirlediğini ileri sürenler Utilitarist faydacı ahlak J. Bentham 1748-1832 ve Stuart Mill 1806-1873 ahlak yasasını öznel özelliklerin belirlediğini savunmuşlardır. Onlara göre insan doğası gereği hazza yönelir, acıdan kaçınır Mutluluğu arar Kendisi için yararlı olan iyidir. Ancak insan bir toplum içinde yaşıyor Diğer insanların eylemleri benim yararıma da olmalı, benim eylemlerimde başkalarının yararlarına olmalıdır Olabildiğince çok insanın, olabildiğince çok mutluluğu göz önünde tutulmalıdır Yalnız tek insan için değil, herkes için faydalı olan yasa olarak kabul edilmelidir. Henri Bergson Doğru bilgi gibi doğru eylemin ölçütü de sezgidir. İnsan sezgisi ile iyi ve kötüyü kavrayabilir. Bergson ahlakın sezgi ve zeka olmak üzere iki kaynağı olduğunu ileri sürer. Zekanın oluşturduğu ahlak “kapalı toplum ahlakı” dır. Bu ahlakta yasaklayıcı kurallar egemendir. Sezgi ahlakı ise; “sevgi ve özgürlüğün” egemen olduğu “açık toplum ahlakı” dır. Burada kurallar değil örnekler önemlidir. Ahlak Yasasını Objektif Özelliklerin Belirlediğini Kabul Edenler Sokrates Ahlaki eylemin amacı mutluluktur kaynağı ise bilgi dir Hiç kimse bilerek kötülük etmez. Kötülük bilgisizliktendir.” Bu durumda bilgili olma ile erdemli olmayı aynı şey olarak belirler. Erdemli olan birey aynı zamanda mutludur. Buna mutluluk ahlaki Eudaimo-nizm denir. Platon Platon’da idealar varlığın asıl formlarıdır. İdealar Aleminde bir sıralama vardır, en üstte “iyi ideası” yer alır. Bir eylem iyi ideasına uygunsa iyi, değilse kötüdür. Her insan iyi ideasına yönelmeli ve eylemlerini iyi ideasına uydurmalıdır. Farabi İnsanın amacı hayır’a iyi ulaşmaktır. En yüksek iyi mutluluktur Mutluluk insanın bilim, felsefe ve sanatla uğraşmasıyla elde edilir. Akıl bir eylemin iyi yada kötü olduğuna karar verebilir. İnsan iradeside seçme gücüne sahiptir. Seçme akılla olur Varlığı ve evreni bilmek insanın kendisini bilmesini amaçlar ve insan kendisini bilme ile evreni ve varlığı bilebilir Buda en yüksek mutluluktur Baruch Spinoza 1632-1677Panteist bir filozoftur. Panteizm evren ile tanrıyı bir tutan anlayıştır. Evren ve tanrı tek ve aynı varlıktır O’na göre, insan tutkular ve düşünce ikilemi içinde yaşar Tutkular ruhun karışık ve bulanık yanını oluşturur Bunlar güçsüzlük, erdemsizlik ve yetkisizlik halleridir Tutkular içinde insan bir köledir. Düşünce durumda ise özgürdür Özgürlük erdemdir Ahlakın ödevi düşünce ile tutkuları yenmektir Ahlaki hayat aklın tutkulara karşı savaşıdır İnsan özgürlüğe yalnız bilgi ile ulaşabilir Bilmek ise var olan olarak algıladığımız her şeyin Tanrının özünden doğduğunu bilmektir Yaratıcı doğa ile yaratılan doğa aynıdır Tanrıyı bilmek, düşünsel bir sevgiyle sevmek anlamındadır. Ahlak yasası bilgisini edindiği evrenin tanrının yasasıdır. Yasaya uygun olan iyi aykırı olan kötüdürAhlak felsefesi ve ahlak felsefesinin öğretilerini okumak için tıklayınız>> intihar hakkında filozoflar ne demişler merak ediyor musunuz? hadi küçük bi flood insanın kendi yaşamına son verme hakkına sahp olup olmadıkları,bu davranışın onurlu bir davranış olup olmadığı üzerinde durmuşlarEski Yunanistan’daki ilk filozoflar intihara karşı çıkmışlar. Pisagor ve takipçileri ruhun ölümsüzlüğüne inandıkları için intiharı ve Aristo da intihara karşıdır. fakat bazı durumlarda intiharı yasalarında, en yakınını, en iyi dostunu yani kendini öldürenin gömülmesini ise, savaşta onur için olan intiharları destekler. oysa, aşk gibi nedenlerden olan intiharlar cesur insanın yapacağı şeyler düşünürlere göre, bizim hayattan nefret edip, yüz çevirmemiz doğaya karşı olan bir diğer düşünür de Epikür’dür. öncekiler gibi,erdeme önem vermiş ve amacımızın bilgeliğe ulaşmak olduğunu ihtiraslarını tatmin yoluyla mutluluğa ulaşamaz. çünkü, hazzın tatminini doğal olarak bir sıkıntı ve isteksizlik takip bizi, gerçek amacımız olan acıdan kaçmak hedefinden saptıracaktır. hatta, ölümü aramaya kadar göre,kişinin intihar sorunu ahlâki bir doğru veya yanlış değildir. karşılaşılan bir durumda yaşamayı veya ölmeyi tercih kararıdırStuacılar intiharı savunmakla kalmamış, şu durumlarda yapılması gereken bir davranış olarak kabul bu hareket diğer kişiler veya vatana bir hizmet taşıdığı zaman,2 işi yasa dışı bir işe zorlandığı zaman,3 kronik hastalıklarda; ölümün yaşama tercih edileceği işi daha ileri götürerek, bilgi olmayan kimselerin kendilerini öldürmeleri gerektiğini savunur. o’na göre mutluluk erdemdir 🙂Günlük olayların nazzını arayan kimse bu mutluluğu hiçbir zaman elde edemez; o halde bilge olmayan kişi erdemsizdir, kendini felsefesinin temelini ise, şu sözü çok iyi bir biçimde yansıtır “yaşamın yolunu olduğu gibi, ölmenin yolunu da kendimiz seçmeliyiz.”Seneka;“iyi insan yaşaması gerektiği kadar yaşar, yaşayabildiği kadar değil” demektedir. insan kendi ölümüne istediği zaman karar ile felsefesi birbiriyle çeliştiği için, Roma Kralı Neron tarafından damarını keserek intihar etme cezasına insanın kendi iradesiyle yaşamına son verebileceğini savunmuştur.“hayat bir işinize yaramadıysa, boşu boşuna geçtiyse, onu yitirmekten ne korkuyorsunuz. daha yaşayıp da ne yapacaksınız”Montaigne, ölümle bütün dertler bitecek bunun için ölümden korkmamalı ve dertlerden kurtulmanın bir yolu olarak da intiharı düşünmelidir der18. yüzyıl felsefesinde en çok işlenen konulardan biri özgürlük olduğu için, bu dönemdeki filozofların hemen hepsi intihara da izin intihara karşı uygulanan kanunları eleştirmiştir. Hume, intiharın bir suç olduğu fikrini çürütmeye başkasına zarar vermedikce intiharı destekler. söylentilere göre, mutsuz bir yaşamı olan Rousseau da intihar yüzyılda Kant, intihara karşı çıkmaktadır. Hume’un görüşünü eleştirir. Kant’a göre, doğal olarak insanın ilk amacı kendini Kant’a göre daha çok taviz verir. O’na göre, kişi intihar etme hakkına sahiptir; ama bu, boş ve aptalca bir kişinin doğaya sorduğu bir sorudur ölümün ötesinde ne var?Kendilerini öldürenler sadece acı çeken bedenlerinin acısına son verebilirler; sonsuz sürekliliklerine engel başkalarını cezalandırmak için yasamına son verme eylemidir.“Kendini yok ederek varlığını ortaya koymak; kendi var oluşunu kanıtlamak.”Bu Konu, ‏ blumeblut Kullanıcı adıyla paylaşımlar yapan, bir Twitter hesabının, son paylaşımlarından derlenerek oluşturulmuştur… SOKRATES KİMDİR? Sokrates; Eski Yunan filozofudur Atina İÖ 399 Babası heykelci, annesi ebeydi. Gelişmesinde, sofistlerin etkileri olduysa da, sorularında daha derine giden, yaşamayı daha özünden kavrayacak bir filozof olmayı yeğledi. Filozof olduğu zaman da, doğru bildiğini söylemekten çekinmedi, gelip-geçici olan para, ün, süs vb gibi şeylere önem vermedi. Zamanını Atina sokaklarında dolaşarak, karşılaştığı insanlarla konuşarak, gerçeği arayarak geçirdi. Gerçeği ararken, başkalarını da uyandıran, alışkanlıklarının yüzeysel ve rahat kabuğundan çıkartmaya çalışan bir kişi olarak ister istemez pek çok kişinin, özellikle de bilgisizlikleri gösterilen, küçük düşen sıradan sofistlerin düşmanlığını kazandı. Giderek ona karşı olan düşmanlıklar arttı. Buna onun felsefesinin, gerçekte söyleyip yapmak istediğinin yanlış anlaşılması da eklenince, Atina tanrılarını reddedip yerine yeni tanrılar koymaya çalışmak ve gençleri baştan çıkartmak savıyla mahkemeye verildi. 70 yaşındaki Sokrates, Atinalılar önünde kendini savunduysa da, oylamada az bir oy farkıyla suçlu bulundu, ölüm cezasına çarptırıldı. Dostları onu kaçırmayı planlamış ve gerekli her türlü hazırlığı yapmışlardı. Ne var ki, Sokrates’i suçlu gibi kaçırmaya razı edemediler. Atina’ya Atinalıların kararına, saygısını göstermek ve ölümüyle onların yanlış kararına yanıt vermek istercesine baldıran zehiri içerek öldü. SOKRATES VE AHLAK ANLAYIŞI Sokrates ahlak felsefesini ciddi ve kapsamlı olarak ele alan ilk kişidir. Sokrates felsefesi bir ahlak, bir yaşama felsefesidir. Bu felsefe insanlara belli ahlak normları sunmaz, belli yaşama yolları göstermez; o hep eleştirerek, belli normlara, yaşama kalıplarına kapanıp kalmayı engelleyen aydınlanmacı tavırlı bir ahlak ve yaşama felsefesi sunar. Sokrates’in ahlak görüşü iki düşünceden ibarettir 1- Erdem bir bilgidir. 2- Kimse bilerek kötülük yapmaz. Sokrates, insanların yüzlerini ve fiziki yapılarını değiştiremeyeceklerini, fakat ruhlarını ve karakterlerini değiştirip geliştirebileceklerini belirtmiştir. Sokrates, insanların ruhlarında saklı halde bulunan ahlaksal yargıların varlığına inanır. Filozofun görevi, bunu ortaya çıkarmaktır. Bu da ancak eğitimle olur. Sokrates’e göre insanı kötülüğe sürükleyen bilgisizliğidir. “kimse bilerek kötülük yapmaz.” Sözü ile kişinin iyi bir yaşam sürmesini bilgi sahibi olmasına bağlamıştır. Bilgi edinen kişi erdeme sahip olacaktır. Erdem ve bilgi Sokrates’e göre özdeştir. Bilgi edinen kişi eylemlerinde iyiye yönelecek, iyi bir yaşam süren kişi erdem sahibi olacak ve erdem sayesinde de mutluluğa ulaşacaktır. Burada mutluluk ahlakını görmekteyiz. Ahlakın amacı mutluluktur, insanın ulaşmak istediği en yüksek iyi de ancak mutluluktur ve mutluluğun yolu da erdemden geçer. Erdem insanın kendini bilmesiyle ortaya çıkan, yaşamı daha iyi hale getiren ve bizi mutlu kılan bilgidir. Bu nedenle Sokrates “kendini bil” sözünü söylemiştir. Kişi kendisini tanımadıkça, kendisi için neyin iyi, neyin kötü olduğunu bilemez. Sokrates’e göre ahlak; amacı iyi ve iyilik olan bir düşüncedir. Herkes kendi iyiliğini istemektedir. Eylemlerimizin ahlaksal başlangıcı da budur. Sokrates ahlaki felsefe görüşlerini altı esasta toplamıştır 1 Kendi kendimizi bilmek suretiyle elde edebileceğimiz erdem, 2 İrademizi erdeme bağlamaktan, ayırmaktan doğan cesaret, 3 Duygularımızla irademizin bağlanmasından doğan dayanma, 4 Kendi cinsimizden olanlara karşı ilişkilerimize ait eylemler yani hak, 5 Tanrı ile birleşen irade yani din, 6 Kaynaklarını Tanrısal emirler oluşturan kanunlar uyma Sokrates’in yazılı eseri olmadığı için onun hakkında bilgilerimiz Platon’un diyaloglarındandır. Platon diyaloglarında Sokrates’i konuşturur. örn; Sokrates'in Savunması adlı yapıtında Sokrates hakkında edindiğimiz bilgilere göre yaşamı ve düşünceleri arasında çelişki olmadan, ahlaklı bir yaşam sürmüş, kendi doğruları uğruna ölümü de göze almıştır.. SOKRATES'TEN AHLAK İLE İLGİLİ SÖZLER "Devletler kanunla değil, ahlakla daha iyi yönetilir." "Bir toplum ahlak ve hukuk içinde olmadığı zaman, vatandaşlar kendilerini bir çıkmaz içinde bulurlar. İnsanlar ya ahlaki değer yargılarını veya hukuka olan saygılarını yitirirler." "Bilen insan kötülük yapmaz." "Cahil insan kendinin bile düşmanı iken, başkasına dost olması nasıl beklenir." "En faziletli erdemli insan, ruhen yükselmeye çalışan, en mutlu insan da yükseldiğini duyandır." "İnsanlar her zaman her yerde acıkmışlardır ama her zaman her yerde erdemli olmamışlardır." İdam edilmeden önce karısı Xanthippe Sokrates’e şöyle der “Ama sen suçsuzsun; suçsuz yere idam ediliyorsun.” Sokrates de buna karşılık şöyle bir cevap verir “Be kadın, suçlu olarak idam edilmemi mi yeğlerdin?” SOKRATES'İN SAVUNMASI Platon sağdaki hocasına vefa borcunu ödemek için onun suçlanışından, yargılanışına ve hatta idam edilişine kadar geçen tüm diyalogları "Sokrates'in Savunması" adlı yapıtında yayınlamış ve böylece hocası Sokrates'i ölümsüz kılmıştır. Bu kitap tüm hayatı boyunca erdemli ve ahlaklı bir yaşam sürmüş bir filozof'un , insanlara ahlak ve erdemi öğretmeye çabalarken, erdemsizce yargılanıp, ahlaksızca öldürülüşünü anlatır bizlere.... Kitabın Konusu; Sokrates’in Savunması, Mektuplarla birlikte Platon’un diyaloglardan ibaret olmayan tek eseridir. Eserde Platon’un felsefesiyle birlikte, hocası Sokrates’in suçsuz yere idam ediliş aşamaları ile İlk Çağda demokrasi gerçeğini bir arada görmek mümkündür. Kitabın Özeti; Sokrates’i suçlayanlar vardır. Bu suçlayanların kim olduğu tam olarak bilinmemekte; fakat başlarında Melatos’un olduğu sanılmaktadır. Ünlü komedya yazarı Aristophanes de Sokrates’i Sofistlerle Şüphecilerle bir tutmuştur. Sokrates’in kötü ve yalancı biri olduğu, her şeye karıştığı, eğriyi doğru olarak gösterdiği gibi suçlamalar söz konusudur. Aristophanes, eserine Sokrates’in öğrencilere para karşılığında ders verdiğini, öğrencilerin aklını karıştırdığını yazmaktadır. Oysa Sokrates’in kimseye verecek bilgisi yoktur. Bir gün, Sokrates’in bir arkadaşı halka Sokrates’ten daha bilgili kimsenin olup olmadığını sormuştur. Tanrı sözcüsü, Sokrates’ten daha bilgili kimsenin olmadığını söylemiştir. Sokrates, bu olanlardan sonra bilgili bir insan olmadığı halde tanrı’nın neden böyle bir şey söylediğini düşünüp durmuştur. Sürekli olarak kendinden daha bilgili birisini arar. Sonunda görür ki hiç kimse bilgili değildir. Yalnız kendisinin ayrıcalığı, bilgili olmadığını bilmesidir. Sokrates, bilgiyi arama sürecinde bile çok düşman kazanmıştır. Çünkü pek çok kişinin gerçekte bilgisiz olduğunu ortaya çıkarmıştır. Önce devlet adamlarının bilgisizliğini ortaya çıkarmıştır. Sonra şairlere gitmiş, onların şiirlerini yalnız içgüdü ile yazdıklarını ortaya çıkarmıştır. Sanat sahiplerinin de aynı kusuru taşıdıklarını, bilmedikleri şeylerden dem vurduklarını ispatlamıştır. Sokrates, aslında asıl bilgiye sahip olanın Tanrı olduğunu düşünmektedir. Bu süreçte Sokrates, kafasını meşgul eden soruların cevaplarını ararken çevresinde olup bitenlerin farkına varmamıştır. Etrafındaki pek çok kişi, onun gençleri doğru yoldan çıkardığını, tanrıların yerine yeni tanrılar koyduğunu söylemektedir. Bu söylentiler onu mahkemeye sürükler. Sokrates, mahkum olursa suçlandığı gibi tanrıtanımaz olduğu için değil, insanların kinini üzerine çektiği içindir. Bu gelişmeler karşısında, Sokrates çok soğukkanlıdır. Ölmek veya mahkum olmak onun umurunda değildir; o, sadece doğruların peşindedir. Tehlike karşısında yılmamak, korkmamak onun prensibidir. Ona göre insanların en çok korktuğu şey olan ölüm, aslında kaçınılacak bir şey değildir. O, sadece kötülük yapmaktan korkar. Sokrates, ideallerinden dönmemekte kararlıdır. O, asla Tanrı dışında kimseye boyun eğmez. Kendisi aleyhine söylenen her şey asılsıdır. Sokrates’in sürekli öğrencileri olmadığı gibi malı mülkü de yoktur. O, dünya hayatına önem vermeyen bilge birisidir. Yargıçları yumuşatmak için mahkemeye asla ailesini ve çocuklarını getirmez. Kararı, tamamen yargıçların iradeleri elinde olan Tanrı’ya bırakır. Sokrates, mahkemede suçlu görülür. O, bunu beklemektedir ve hiç tepki göstermez. O, herkesten farklı bir kişidir. İnsanların çoğunluğu gibi, makama, mevkiye, dünya hayatına önem vermemiştir ki, şimdi de üzülsün. İnsanlara hep erdemi ve ahlakı öğütlemiştir. Böyle bir insana ancak, devletin hesabına çalıştığı için ödül verilebilir. Mahkeme para cezası vermez, çünkü parası yoktur. Sürgün etmez, çünkü sürgüne gittiği yerlerdeki insanları da fikirleriyle yönlendirecektir. Nihayet ölüm cezası verilir. O, ölüm cezası verilirken başkaları gibi ağlayıp sızlamamıştır. Yaptığı hiçbir şeyden dolayı da pişmanlık duymamıştır. Platon’a göre Sokrates’in öldürülmesi için oy kullananlar çok acı çekecektir. Kurtulması için oy kullananlar ise gerçek birer yargıçtır. Sokrates’e göre ölüm bir ceza değildir; sadece bir yolculuktur. Ayrıca öteki dünyada soru sormak yüzünden mahkum edilme tehlikesi de yoktur. Sokrates, Atinalılardan son bir şey diler “Çocukları erdemden, doğruluktan ayrılırsa kendisinin Atinalılara gösterdiği gibi Atinalılar da onlara yol göstersinler. Çocukları kendilerini çok beğenir ve bu dünyada bir hiç olduklarını unuturlarsa onları azarlamalarını ister Atinalılardan. Sokrates'in Atinalılara son sözleri ; “Artık ayrılma vakti geldi çattı, ben ölmeye, sizler de yaşamlarınızı sürdürmeye gidiyorsunuz. Hangisinin daha iyi olduğunu sadece tanrı bilebilir.” Sofinin Dünyası adlı filmden Sokrates'in idamıyla ilgili bir sahne... İnternet ve çeşitli mecralardan derlediğimiz Filozof Sözleri içeriğimizi okumaktasınız. Bu sayfada bulunan sözler ile ilgili yorumlarınızı ya da benim de söyleyeceklerim var diyorsanız eklemek istedikklerinizi, en altta bulunan yorum alanını kullanarak bize gönderebilirsiniz. Tarihin gerçeklerini tam olarak bilmek mümkün değil. O an yaşayanlardan başka kimse her şeyi doğru olarak bilemez. Ahlaksız insanlarda eksik olan iki duygu vardır. Bunlardan biri adalet bir diğeri ise gurur duygusudur. Gün bitince her şeyi unut. Hatalarını, sevinçlerini, hüzünlerini hepsini bir kenara koy ve uyu. Aynı hata üst üste yapılırsa kişi hatasının farkına varmamış demektir. Yalnız kaldığında kafanın içerisindeki sesleri dinliyorsan anlatacak bir dostun yok demektir. Bir insan çok şey bilse bile az şey biliyormuş gibi davranmalıdır. İnsanlar yalnızca bu şekilde huzurlu olabilirler. Hayatınızda bir prensip edinecekseniz eğer bu adaleti savunmak olmalıdır. Adaleti sağlayan bir insan olursanız çok daha kolay bir hayatınız olur. Akıllı insanlar her şeye sahip olduklarını ve her zaman her şeyin en iyisini yapacaklarını sanırlar. Fakat eksik olan vicdanları yüzünden hiçbir şeye sahip olamazlar. Ahlakın en temel yapısı korkudan geçer. Ahlaksızlık yapacak cesaretlerinin bulunmamasından dolayı hep ahlaklı geçinirler. Aşık olmak mantık işi değildir. Mantığın bittiği yerde aşk başlar. Başkalarının da size inanmasını istiyorsanız ilk olarak kendinize inanmanız gerekir. Siz kendinize inanmazsanız kimse inanmaz. Bir insan hangi limana yaklaşacağını biliyorsa limana ulaşması daha kolay olur. Sessiz ve karanlık gecelerin bir gün geçeceğini ve sabah olunca güneş açacağını bilmek gerekir. Sabah olup güneş açınca her şeye karşı umut olur. Kimseye adaletsizlik yapmamak iyi bir insan olmak için atılmış en büyük adımdır. Hayatını kendi elleriyle emek vererek yontan bir insan her daim mutluluğu hak eder. Hayat bir komedi değil. Bunun farkına varıp hayatın ciddiyeti ile yaşamak gerekir. Gençken öğrenmesi gereken her şeyi öğrenmeyen kişiler yaşlanınca gölgesinde dinlenecek bir ağaç bulamaz. Bir insan hayatını yaşamak istiyorsa çalışmak zorundadır. Bir insan çaba göstermeden çalışmadan hiçbir şeye sahip olamaz. Herkesin tutunacak bir dalı vardır. Bir gün bu dal kırılırsa umutsuzluğa düşme. Tutunacak yeni bir dal bulana kadar çabala. Sessizlik insanın akıl sağlığı için çok önemlidir. Bazen aşırı sessizlikten kafayı yerken bazen de aşırı ses insanın kafasını yorar. Boş zamanları nasıl değerlendireceğini iyi bilen bir insan tüm hayatını dolu dolu geçirir. Filozof Yazıları Dünyayı yönetecek bir güce sahip olmak için ilk olarak kendini yönetmeyi bilmen gerekir. Öğrenmek sadece kitap ile ders ile olacak şey değildir. İnsan en büyük şeyleri hayattan öğrenir. Öyle kalıcı bir şekilde öğrenir ki bir asır geçse de gerçek hayattan öğrendiklerini hiçbir zaman unutmaz. Tıpkı bir deniz kadar sonsuz duygularınız olsun. Hiç değilse duygularınızla hareket edersiniz. Hayatında bir değişiklik yapmak için neden sürekli yarını bekliyorsun? Hayatı erteledikçe hiçbir şeye sahip olamazsın. En büyük kölelik insanların akıllarından geçenleri söyleyememesidir. Eğitim bir insanın başına gelebilecek en güzel şeydir. Eğitilmemiş insan yarım kalmış bir insandır. Adaletsizliği yaşanan kişinin hissettikleri adaleti yaşatan kişilere göre çok daha hafif kalır. Her şeyi öğrenmek ve bilge olabilmem için ilk olarak kişinin kendini bilmesi gerekir. Bir de platonik aşklar vardır. Öyle zor öyle güzel. Her hareketi kendi üzerine alınma durumları yaşanır. Kimseye yukarıdan bakmamak gerekir. Gün gelir yukarıdan baktığın insanlara kafanı kaldırıp bakman gerekir. İyi bir insan olmak çok kolaydır. Fakat adaletli bir insan olmak oldukça zordur. Zengin olmak para, mal, mülk ile olacak şey değildir. Zenginlik yürek ile olur. Yüreğiniz sevgi üretebiliyorsa siz çok zengin bir insansınız. Hayatta sanki tek bir hata varmış gibi tekrar tekrar aynı hatayı yapan insanlar var. Eşitliği ve huzuru sağlamak için en temel yapı adalettir. Adaletin ve eşitliğin olmadığı yerde felsefe de kaybolur. Hayatına dokunan, iyiliği bulunan bir kişi uşağınız bile olsa ona minnet duyun ve efendiniz olarak görün. Bir yerde adaletin olması demek oranın toplumunda hiçbir suçun olmaması demektir. Yalanları hatırlamak zorunda kalmak istemiyorsan her daim doğruları söylemek zorundasın. Kitap okumadan geçen bir ömür sağır ve dilsiz geçmiş bir ömre benzer. Kitap insanı besler ve büyütür. Zayıf beyinli insanlar olayları tartışırken güçlü beyinli insanlar fikirleri tartışmayı seçerler. Fikirleri tartışmak insana çok şey katar. İnsanın en büyük sermayesi bilgidir. Bilgisiz bir insan en fakir insandır. Öyle bir yalnızlık yaşar ki insanlar kafalarındaki düşünceler duvarlara çarpıp yeniden kafalarının içine girer. Zor denilen şeyler aslında cesaretsizlikten yapılmaz. Cesaretli insanlar zor olan şeylere bile dimdik yürürler. Bazı kalpler bükülür fakat kırılmaz. Bu insanlar en şanslı insanlardır. Adaleti sağlamak için geç kalan bir kişinin adaletsiz insanlardan farkı olamaz. Devlet sevgi ve bağlılık ile kurulur. Devleti devam ettirmek için ise adalet gerekir. Özgür olmak için az şeye sahip olmak gerekir. Çok şeyi olan kişi daha bağımlıdır. Annelerin hayatlarını değiştiren onlara çapa olan kişiler çocuklarıdır. Bir şeyleri bilmediğini bilen insanlar geriye kalan tüm insanlardan daha akıllıdır.

filozofların ahlak ile ilgili sözleri